BELGESEL FILMLER

TARÇIN FİLM

BAKSI: Ütopyadan Gerçeğe

2010 yılında Prof. Hüsamettin Koçan tarafından Bayburt’un Bayraktar köyünde kurulan Baksı Müzesi, dünyaca ünlü rakiplerini geride bırakarak 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü kazanır. Baksı Müzesi, Karadeniz’in Doğu Anadolu ile buluştuğu geçit vermez dağlar coğrafyasında hem Bayburt’a hem dünyaya ışık saçmaktadır.

‘Baksı: Ütopyadan Gerçeğe’ belgeseli, kurduğu düşü gerçekleştiren bir sanatçının mücadelesini ve sanatın merkez dışında varoluş biçimine dair kolektif bir çabayı konu almaktadır.

Film öncelikle, büyük kentlerin alışılmış sanat ortamından çok uzaktaki bir dağ köyünde kurulan Baksı Müzesi’ni ortaya çıkaran hayalleri ve müzenin kuruluş öyküsünü aktarmayı amaçlamaktadır. Ütopyanın gerçeğe dönüşme öyküsüne, köylüler ve sanatçılar eşlik eder. Köy ile kent arasında bir sanat köprüsü niteliğindeki müzenin bugün Türkiye ve dünyada temsil ettiği değerler yansıtılarak bu farklı ve sıradışı müze deneyimi “uluslararası ilham verici bir örnek” olarak anlatılmaktadır.

Hakkâri'nin Gizemli Taşları

1998 yılında Hakkâri kent merkezinde, bir okul inşaatı sırasında tesadüfen 13 adet dikilitaş (stel) bulundu. Boyları 81-330 cm arasında değişen bu steller üzerinde, cepheden çıplak savaşçılar ile onlara ait silah ve eşyalar, savaşçının kahramanlıklarına ilişkin sahneler ve yabanıl hayvanlar yer alıyordu.

Belgesel film, Hakkâri’de bulunan ve gizemini hâlâ koruyan steller yoluyla, genel anlamda “geçmişe nasıl bakılır, ipuçları nasıl yorumlanır, yeni bulunan bir eser o yöreyle ilgili neyi değiştirir” gibi soruların yanıtlarını aramaktadır. Hakkâri’de bulunan stellerin hakettiği önemi ve ilgiyi görmesi için bilinirliğinin artması gerekiyor. Zira ilk bulunduklarında yaşanan heyecan sönümlenmiş, yüzyıllar önceki sessizliklerine gömülmüş gözüküyorlar. Film, Hakkâri’nin eşsiz doğasını görselleştirirken steller gibi bilinmeyen diğer kültürel zenginliklere de değiniyor. Cilolar’da 2650 metre rakımda bulunan kaya resimleri 40 yıl aradan sonra ilk defa gerçekleştirilen tırmanışla belgesel filmde yer alıyor. Bugün sadece kalıntıları bulunan Nasturi Kiliseleri belgeleniyor; Hakkâri beylerine dair hikayeler anlatan Dengbêjlere de kulak veriliyor.

Boğaziçi Balıkları

“Boğaziçi Balıkları” belgeseli, İstanbul ve Boğaziçi’nin günümüze kadar gelen bir yüzyılını, balıkların, balıkçıların, denizin ve şehrin değişimi penceresinden yansıtıyor.

Zengin bir denizden ve denizle içiçe bir yaşam kültüründen bugüne; “Seninki Kaç Santim?”, “İstanbul lüfere hasret kalmasın” ve benzeri kampanyalar yapılmasını gerektirecek noktaya nasıl geldik? Üstelik bir zamanlar balığın İstanbul’da ekmek niyetine tüketildiğini düşünürsek...

Bir yanda balıklı-denizli şehir kültürü ve nostalji; diğer yanda “2048 yılında balık türlerinin çoğunun yok olacağı” bilgisi ve çocuklarımıza balığın ne olduğunu ancak fotoğraflardan gösterebileceğimiz bir çağa doğru sürüklenişin işaretleri...

Yüzyıllık Boğaziçi serüvenine, hareketli arşiv görüntüleri ve eski İstanbul fotoğrafları; yaşlı balıkçıların anıları, akademisyen ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına dair söyleşiler, anlatımı renklendiren infografik ve animasyonlar eşlik ediyor.

2013 Mayıs ayından itibaren festival gösterimlerine başlanan film, 5. TRT Belgesel Günleri’nde ulusal profesyonel kategoride Ziraat Bankası Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ulusal çapta tv ve çeşitli uluslararası etkinliklerde gösterimi süren film, 18. Boston Türk Filmleri Festivali’nden mansiyon aldı; 25. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde izleyiciyle buluştu. Filmin DVD ve kitap çalışmaları için sponsor arayışları sürüyor.

 

www.bogazicibaliklari.com